Türkiye 15 Temmuz 2016 tarihini millet hafızasından çıkmayacak ölçekte bir gün olarak yaşadı. Milli iradeye karşı silahlanan ve millet üzerine acımasızca ateş eden, bombalar yağdıran bir cunta ayaklanmasının bastırılmasını hep birlikte yaşadık.

Hala bu olan biteni, birilerinin çıkar menfaatine senaryo olarak tertiplenmiş ve bunu da Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın tezgahladığını düşünenler var ya, Allah ıslah etsin diyorum. Yani 15-20 dakikalık bir zaman dilimi avantajıyla hayatta kalan cumhurbaşkanı, her şey emrindeyken neden darbeye kalkışsın? Elbette birilerinin çıkarı var ama bu devletin başındakiler değil, onları orada istemeyen, milletin tercihini beğenmeyen kirli eller, şer odakları.

Akıl var mantık var, millet sokağa indi, darbeyi püskürttü. Tankların önüne gerildi. Canlarını hiçe sayan yüzlerce insan şehit düşerken, binlerce insanımız da yaralandı. Tutuklanan askeri personelin hal ve hareketleri, polisimizle girdiği şiddetli çalışmalar hala gözler önünde, yani bunu sırf Tayyip Erdoğan başkan olacak diye yaşadılar öylemi? El insaf…

Darbenin içerisinde Amerikan kokusu aldığımı belirtmeliyim ve bu konuda FETO'nun baş aktör olduğunu da devletin en yüksek makamlarından duyduk, yaşadık. Amerika'nın ikili oynadığını ve kazananın hangi taraf olduğunu net olarak öğreninceye kadar açıklama yaptığını görmedim. Bize müttefik değil, olsa olsa itilaf devleti olur.

Millet iradesine yapılmış bu menfur saldırıdan, cumhurbaşkanı ve hükümetin dirayetli duruşu olmasa ülke iç savaşa sürüklenecekti az kalsın. Milleti birbirine kırdırmayı hesaplayan ve kendine yandaş olacağını zanneden cuntacılarla, gerçek askerimiz ve polisimiz bir mücadeleye girdi. Hala da devam ediyor. Allah devletimizin ve milletimizin yardımcısı olsun.

Siyasi mekanizma içerisinde muhalefet liderlerinin ortak çağrıları ve darbeye karşı dik duruşlarını takdir ediyorum, teşekkür ediyorum. Bu ortak bir tavırdır ve vatanın bölünmez bütünlüğü, demokrasimiz ve cumhuriyetimiz adına sergilenmesi gereken birlik ve beraberliktir. Çok şükür ki ülkemizde bu birlik ve beraberliği gördük.

Şimdiden sonra ne yapmalı?

Bir kere Yunanistan'a kaçan o askerlerin beraberinde ne götürdüğü tespit edilmeli. Ülke sınırları içerisindeki silah deposu yerlerini gösteren belgeler mi kaçırdılar, darbe içerisinde yer alan kadroyu mu servis ettiler, yoksa darbede yer almayan diğer personeli mi fişlediler, varsa bir ikinci artçı denemenin planlarını mı birilerine teslim ettiler? Bunların ve daha birçok sorunun aydınlatılması adına derhal gereği yapılmalıdır.

Milletin hafızasından silinmeyecek bu darbe teşebbüsünün ardından; kenetlenmiş ülke insanının karşısına, vır vır etmeden, küçük şeylerden problem türetmeyecek, kavga etmeyecek “dirayetli bir meclis çalışma sistemine” geçilmelidir. Çünkü meclise düşen bomba ve sonrasındaki milli tavrın, milletin milli iradeye ne kadar ehemmiyet verdiğini göstermiştir, vekillerimiz de bu emanetin hakkını, millet için çalışarak vermelidir.

Ordunun içerisine yerleşmiş ve başka kurum kuruluşlara sızmış örgüt mensubu, terör destekçisi her kim varsa derhal temizlenmeli, ülkemiz askeriyle polisiyle, bütün kamu kurum ve kuruluşlarıyla ortak bir organizeyle terörü bitirmelidir. PKK'ya karşı böyle organize olamamış askeri personelin devletin yönetimini darbeyle devralmak için ne kadar ustaca çalıştığı, bizim kendimizi savunmamız açısından da rol model olmuştur.

Milletin sergilediği sağduyulu tavır, demokratik mücadele vermek ve hak arama mücadelesine girmek isteyen her kesim tarafından iyi anlaşılmalıdır. Çünkü, gezi eylemlerindeki gibi maskeli, Molotoflu, yakıp yıkan, devletin aracına, polisine saldıran bir millet değildi sokağa dökülen. Tamamı demokrasi ve milli iradeye dayalı dayanışmaydı. Gerçek resim bu. İşte millet bu. Gezinin ruhundaki isyandan öte bir isyanı bastıran millet olma şuuruydu hissettiklerimiz ve yaşadıklarımız. Tabi gezide sahneye çıkan, maske takan, poz veren aydınları, sanatçıları, terörle mücadelede devlete karşı ortak bildiri hazırlayan sözde akademisyen ve aydınları bu darbe teşebbüsü sonrası hiç göremedik. Sizce de manidar değil mi? Bu sol kafaların, milleti kendi zihninde hapis tutmak isteyen darbecilere karşı milletin yanında olmaktan alıkoyan ne? Bu ödev iyi araştırılmalı.

Mut'ta ne olmalı?

Darbeye karşı ortak bir bildiriyi benim ilçemdeki siyasi parti ilçe başkanları yayınlamalı ve hep birlikte cumhuriyet meydanında haykırmalı. Hatta ve hatta, belediye, esnaf odası, ticaret ve sanayi odası, ziraat odası, şoförler ve otomobilciler odası, dernekler, kulüpler, muhtarlar ve seçimle gelmiş her merkez bu platformda yer almalı. (Ticaret Odası açıklama yaptı ama benim kastım Mut ölçeğindeki ortak açıklama)

Bu konuda bir organizeye gidilmeli, siyasi parti ilçe başkanları ve belediye bu işin altına gövdesini koymalı, ortak tavır için, darbeye karşı durmak için ellerinden geleni yapmalı. Eğer ki bu siyasi tabloyu göremezsem üzülerek ifade edeceğim ki, biraz önce saydığım bütün siyasi partilerin ilçe temsilcileri, belediye, odalar, sivil toplum temsilcileri sınıfta kalmış olacaklar. Sınıfta kalmamaları için onları Cumhuriyet Meydan'nındaki alanda milli iradeye sahip çıkma dersine katılımlarını talep ediyorum. Çünkü bu millet, bu derse iyi çalıştı, sınıfta kalan siz olmayın…