Bir önceki yazımda Devletimizin FETÖ belasını temizlemeye çalışırken Başta HDP/PKK olmak üzere diğer düşman unsurları ihmal etmemesi gerektiğini yazmıştım. Maalesef o günden bu yana Van, Siirt ve Gaziantep'te bu vatanın evlatlarına yönelik saldırılar PKK taşeronluğunda ve DAEŞ denilen CİA nın ürettiği ve şeytana beyinlerini kiralamış, İslam düşmanlığını körüklemek için çalışan taşeron yapı tarafından devam ettirilmiştir.

Dikkatinizi çektiyse, Ülkemize gelen ABD Başkan yardımcısı Biden'ın masaya oturmadan önce eli güçlendirilmeye, Ülkemizi “Yönetilemez Ülke” konumuna düşürüp kaba tabirle paçadan kavramaya çalışan adımlar atılmaktadır. 15 Temmuz darbe girişimi artçılarıyla devam etmekte, adeta depremin artçıları gibi ülkemiz zayıflatılmaya çalışılmaktadır. Yapılan kanlı, vahşi terör eylemlerini bir gün biri, bir gün diğeri yüklenmektedir. Konjonktürel olarak hangisinin işine yarayacaksa –tabiri caizse- ona yazmaktadırlar. Bir arabanın lastiğini patlatsa videoya çekip internette yayınlayan DAEŞ, ülkemizdeki eylemleri üstlenmemekte, bazı eylemlerde, PKK nın bir başka üç harfli şeytani yüzü olan TAK kullanılmaktadır. 

İnsanımıza acımayan, merhametsiz, hiçbir dini ve insani kuralı tanımayan bu yapılara ve legal görünümlü uzantılarına karşı devletimizin misliyle mukabele etmesi, CIA başta olmak üzere dış destekli oynan senaryonun başarısız kılınması zarureti vardır. 

Bir takım güzel gelişmeler oluyor, uyuşturucu başta olmak üzere terörün gelir kaynaklarının kesilmesi gerektiğini geçen hafta yazmıştım, gelişmeleri paylaşmak istedim.

Bu çerçevede, uyuşturucu üretimine engel olunmuş, medyada bir kısım bölücü yayın organları kapatılmış, sosyal medyadaki hesaplar ve bu hesaplarda bu vatana düşmanlık edenler hukuk tarafından cezalandırılmaya başlanmıştır.

Asıl sevindirici olan gelişme ise; Devletimizin sağlam durmasının ve 15 Temmuz döneminde yaşanan olaylarla ortaya çıkan özgüven artışının da etkisiyle, PKK tarafından uzun yıllardır, öldürme, baskı, zorla göç ettirme, mallarına el koyma gibi yöntemlerle sindirdikleri Güneydoğu bölgesindeki halkın başta Van olmak üzere, arasında Batman'ın da bulunduğu İller ve İlçelerde Millet olmanın gereği olarak sokaklarda bölücü örgütü protesto etmeleri, ellerinde Türk bayraklarıyla “Kahrolsun PKK!” sloganlarıyla bu gidişe isyan etmeleridir. 

Geçen hafta yazdım, yıllarca Hakkari ve Van'da çalıştım, bölgeyi ve insanını yakından tanıyorum. Bölgede bu sloganlarla yürüyebilmenin ne anlama geldiğini çok iyi biliyorum.  HDP/PKK, uzatılan ele, verilen fırsatlara rağmen tekrar çatışma ve silah yolunu seçmiş, hendek ve EYP'ye dayalı olarak yürütülen çatışma ortamında aklı başına gelen bölge halkı, 15 Temmuz sürecinin  tesiriyle bizim “ Büyük Millet” olduğumuzu hatırlamış ve artık tarafını ekseriyetle ve açıkça seçmiştir. Bu durumu, artık her ne yaparlarsa yapsınlar kendi lehlerine çeviremeyeceklerdir. 

Sağlanan psikolojik üstünlüğün korunması bakımından, acilen, Bölgedeki Belediyelere Kayyım atanmalı, STK lar tasfiye edilmeli, ekonomik kaynaklar kurutulmalı ve operasyonlar yapılmalıdır. 

Özetle, Ey iç ve dış düşmanlar, planınızı gerçekleştiremeyecek, başaramayacaksınız.