15 Temmuz'da yaşayıp kıyısından döndüğümüz CIA destekli darbe girişiminin ekonomi ayağıyla ilgili daha önce yazmıştım. Aradan geçen zamanda operasyonlarına devam eden ihanet şebekesi ve işbirlikçileri, sürekli yeni adımlar atmakta ve işe yaramayan hamlelerini yeni hamlelerle sürdürmektedirler.

Adeta milletimizin üzerine haçlı seferlerindeki gibi topyekün, her alanda gelmekteler. Bir taraftan FETÖ/PDY, bir taraftan HDP/PKK, bir taraftan yine İngiliz/Amerikan ortak senaryosu DAEŞ ve hepsinin yerli işbirlikçileri bizleri yıkabilmek, parçalayabilmek için tabir yerindeyse bütün cephanelerini harcıyorlar.

Toplumun moral gücü, yaşadığımız süreçte adeta manevi bir ordu gibi mücadele vermiş, planlanan tüm bu oyunları bozmuştur. Süreçte, bu moral gücünün önemli desteklerinden olan ekonomik gücümüze ve istikrara yönelik farklı operasyonlar uygulandı. 

Halen, Devlet İç borçlanma senetlerinde ve Borsa İstanbul'da ağırlıklı olarak yabancı sermaye hakimiyeti var malumunuz. Burada pozisyon almış olan fonlar başta olmak üzere yabancı kaynaklı sermaye 15 Temmuz darbe girişimi öncesi ve sonrasında ani çıkışlar yaparak ekonomimizi sıkıntıya sokmaya çalıştılar. Bunu desteklemek üzere özellikle medya aktif rol aldı.

Bu operasyonun önemli unsurlarından birisi, Uluslararası derecelendirme kuruluşlarıydı, bahsetmiştim. Fitch, Moody's ve Standart&Poor's üçü birden manipülasyon değirmenine su taşıdılar. Nihayet geçen hafta içinde Moody's Ülkemizin rating notunu düşürdü ve “ Yatırım Yapılabilir” seviyenin altına düşürdüğünü ilan etti. Dikkati çeken nokta ise, geçen Çarşamba günü, “Türkiye darbe girişiminin tesirini atlattı” deyip hemen arkasından Cuma günü not düşürmeleriydi. Hedef, muhtemelen, ilk açıklamayla borsayı yükseltip ellerindeki hisseleri yüksek fiyattan satarak, bu arada gerileyen dolar alıp tahribatı arttırmaktı. Maalesef kısmen de etkili oldular.

Tabii ki Aziz Milletimizin irfanı, melun darbe girişiminden bu yana 15 milyar dolara yakın parayı TL ye çevirerek Lira'mızın değer kaybetmesine engel oldu, ekonomik anlamda savaşta devletimizi yalnız bırakmadı. Körfez ülkelerinden gelen yüklü miktarda sermayenin de açık desteği ortadadır. Merak edenler, Merkez Bankası Bilançosuyla her ay açıklanan ve kaynağı net belli olmayan para girişini ifade eden Net Hata-Noksan kalemine bakabilir.

BÜYÜK RESİM GAYET NETTİR, GÖRMESİNİ BİLENE…

Milletimize yönelik harekatın, adım adım uygulandığını, yerel hainlerle birlikte, global ayağının bulunduğu, adeta bir yap-bozun parçaları gibi iş ve işlemlerin birbirini takip ettiği, hedefin milletimizin bekası olduğu artık ayan beyan ortadadır. Bunu görememek belki basiretsizlik diye hoş görülebilir ama ısrarla görmek istemeyenlerin ve gündemi saptırıp birlik ve beraberliğimizi yok etmek isteyenlerin hoş görülebilecek bir tarafları yoktur, acilen özeleştiri yapıp pozisyonlarını düzeltmeleri şarttır. Milletimizin asaleti, cesareti, heybeti ve öfkesinin ne kadar büyük olduğunu 15 Temmuz'dan bu yana hep birlikte yaşadık. Bu hali anlamamakta direnenlerin bunu oldukça pahalıya ödeyeceklerinin farkında olmalarında fayda var.