Bankacılık sektöründeki geçmişimde ve daha sonraki özel sektör sürecinde “Neye yatırım yapalım?” sıklıkla sorulan bir soru oldu. Makro ekonomi ve genel Ülke ekonomisi yanı sıra siyasi beklentiler çerçevesinde cevaplar zaman zaman değişse de genelde bu sorunun cevabı üzerine çok düşünmüş ve yardımcı olmaya çalışmışımdır.

Genelde Bankacılar/Finansçılar bu tür durumlarda yuvarlak cevaplar verirler, sebebi ise hem profesyonel yatırım danışmanlığının sıkı kurallarının olması hem de haklı olarak muhtemel zararlarda sorumlu tutulma endişesidir.

Bu soru geldiğinde, yatırımcının risk algısını ölçmek için karşı sorular sorarım;

Bana göre en kritik konu, vadesidir. Yani, elinizdeki parayı ne kadar sürede geri almak istiyorsunuz? 3 ay gibi kısa bir vade mi? 1-3 yıl arası orta bir vade mi? Yoksa daha uzun sürede mi geri almayı düşünüyorsunuz?

İkinci konu, getiri/risk beklentiniz nedir? Az olsun sağlam olsun diye bakanla, biraz risk alabilirim, yeter ki yüksek gelir getirsin diyenin yatırımı aynı olamaz.

Özetle, uzun vadeli olarak parasını yatırmak isteyen kişiler için;

1-İlçemizde arsa ve tarım arazileri halen ucuzdur, önemli oranda prim potansiyeli vardır ve öncelikle yatırım hedefinizde onlar olmalıdır. İlçenin çevre mahallelerinden arsa ve özellikle sulanabilir arazi alımı, uzun vadede çok iyi getiri potansiyeli taşımaktadır.

2-Mutlaka yapı almak isteyenler için, iyi konumda dükkân/işyeri/ofis almalarını tavsiye ederim. Satın almaları projeden/temelden yapabilirseniz kazancınızın yüksek olacağını söyleyebilirim. Standart meskenlerde İlçemiz fiyat yönünden emsallerini yakalamış durumdadır, site düzeninde ya da yüksek kalitede inşâ edilmiş meskenler için bir miktar daha prim potansiyeli görünüyor. Mesken almak isteyenler için yine projeden/temelden alım kârlı olabilir.

3-Küçük küçük birikim yapabilenler için 3 farklı yol var;

Birincisi Bireysel Emeklilik Sistemine (BES) girerek aynı zamanda Devlet desteği (%25) almak, vergi avantajından faydalanarak yüksek oranda getirisi olan bir yatırım yapmak.

İkinci olarak, özellikle aydan aya bankalarda altın hesabı açtırıp gram altın alarak, hem altındaki hem de dövizdeki artışlardan faydalanırken güvenlik kaygısı taşımadan yatırım yapmak.

Üçüncü yol ise, Borsa’daki (BİST) özellikle üretici sektörlerdeki firmalardan (çimento, otomotiv, enerji vb) her yıl temettü(Kâr dağıtımı) veren, istikrarlı firmalardan her ay hisse senedi alıp gerçekten uzun vadeli(5 yıldan fazla) ama çok kârlı bir yatırım yapmak.

Kısa Vadeli yatırımlar ise fazlasıyla riskli ve spekülatif yatırımlar olup size yüksek getiri vaad eden kim olursa olsun temkinli yaklaşın derim.

Yazdıklarım, yatırım danışmanlığı kapsamında tavsiyeler değildir. Uzun süredir piyasanın içinde, halen de finans piyasalarını yakından takip eden birisi olarak, görüşlerimi paylaşmak istedim.