Merhaba;

Mübarek ramazan ayı içindeydi. Herhangi bir nedenle Hükümet caddesinde bulunuyordum. O zaman da yine bugün olduğu gibi bu caddenin kaldırımları döşeniyordu.Ya da biz öyle zannediyorduk. Çünkü taşların aceleyle ve tesviye gözetilmeden döşendiği çok belirgindi. Öyle ki döşenen iki taşın arası boşluk olduğu gibi; aslında aynı boyuttaki taşlardan biri hemen yanındaki taştan yüksek ya da alçak durabiliyordu. Bu da dümdüz olması gereken kaldırımın düzensiz bir engelli koşu parkuruna dönmesine neden oluyordu. Yürürken adımınızı attığınız anda ayağınızın ucu iki taşın birleşme hattına denk gelirse ya ayağınız takılır ya da ayağınız biraz aşağıya inerdi. Döşenen taşların üzerinden yürüyerek bu faaliyeti denetleyen sayın başkanın her adımını fotoğraflayan lüzumsuz da oradaydı. Sonra karşı kaldırımda bir araya gelip biraz lafladık. Başkan da aynı fikirdeydi,ama başta lüzumsuz olmak üzere oradaki bir çok yetersiz bu taşların zamanla oturacağını söyleyip duruyorlardı. Acelenin sebebi ise Büyükşehir Belediye Başkanının ilçemizi ziyaret edecek olmasıydı.

Benim işyerimin de bulunduğu Cumhuriyet meydanında, son düzenlemeden sonra iyice daralan bir yol var. Dış Çarşı istikametine giden yolun sağında kocaman PARK YAPILMAZ levhası olmasına rağmen buraya aracını park ederek yolun tek şeride inmesine neden olan sorumsuz insanlar var. Aynı şekilde İç çarşıdan meydana doğru inen yolun bitişinde SOLA DÖNÜLMEZ levhası olmasına rağmen oradan gelip sola dönerek zaten sıkışan trafiği daha da sıkıştıran sorumsuzlar var. Bu PARK yapılmaz ve SOLA dönülmez levhaları trafik levhası olsaydı büyük ihtimalle Trafik Ekipleri bu ihlallere ceza yazardı. Demek ki bu levhalar espri maksadıyla konmuş; çünkü buna uyanların azlığı karşısında tersini yapanlar ezici bir çoğunlukta.

Lüzumsuz kadronun sahibi ilk baştaki en önemli icraatını bu daralan yoldaki park etme konusuna müdahale ederek yapmıştı. Bu yolun sağ tarafına geçici plastik dubalar koymak suretiyle buraya park edenin diğer şeridi de kapatacağı için park etmekten cayacağı öngörüsü doğru çıkmıştı. Fakat dubaların konduğu yolun alt yapısı, bu planı yapan dinozor kurumdan daha yaşlı bir teknolojiye sahipti. Parke taşlar üzerine monte edilen dubalarla beraber yerinden çıkıyordu. Sağlam değildi. Parke taş döşemenin tarihi Bizanslılara kadar uzanır ve İstanbul da bir çok yerde, özellikle yokuşlarda bu parke taşlar hala sapasağlam yerinde durur. İşte bu gevşekliğe çare bulması gereken, park sorununa kalıcı çözüm üretmesi gereken, İç çarşıdan gelenlerin sola dönmemesi için oraya bir tuzak koymayı akıl edemeyen, fotoğraf çekip reverans yapmaktan kaldırım taşlarının gevşediğini ve gevşek döşendiğini göremeyen bir lüzumsuzdan danışman yaparsan; iki senede bir söksen kimsenin umurunda olmayacak kaldırımı 3 ay olmadan tekrar döşersin. Bu pozisyonda lüzumsuzun önerisi eminim; oraya “belediye çalışıyor” levhası dikmek olmuştur.

Belediyenin Cumhuriyet Meydanını dilediği gibi kullanamayacağını anlaması çok uzun sürmüştür. Bu meydana tasarımı son derece sıradan bir MUT yazısı konulmuştu. Kaldırdılar dama koydular. Eskiden musandıra ya konulurdu. Yeni belediye binalarında musandıra yok. Sonra iki tane raket tabir edilen camlı ve çift yönlü iki reklam levhası koydular. Ve onun ikisini de kaldırdılar. Bu levhaların sabitlenmesi için kullanılan metal çıkıntılar hala orada ve fark edilmediği için ona takılıp düşen veya üstüne basan insanlara zarar verebilir. Lüzumsuzun bunları takip etmesi lazım. Ayrıca dükkanlarımızın ön kısmını tek tip çatı yapmak için söküp yeniden yapan belediyemiz bu çatının önündeki yağmur oluklarının çıkışlarına boru takmadığı için yağmurda olukta biriken su deliklerden aşağıya bir şelale misali akarak; bizlere değişik bir doğal güzelliği dükkanımızdan çıkmadan izleme imkanı vermektedir. Bu arada sıçrayan sulardan camlar kirlenip müşteriler ıslanıp dükkanımız da sudan nasibini alıyor ama olsun o kadar kusur lüzumsuz kızında da olur.

Aynı şeyi tekrarlayıp farklı sonuç alınamayacağı bilincine ulaşıp, gerekli işleri bir kerede halleden, sorumluluk alanını değerlendiren ve danışmak için bir lüzumsuza ihtiyaç duymayan bir Belediyeciliğin geleceği günlerin inancıyla cilalı taş devrinin hepimize hayırlı olmasını dilerim. Esen kalın.

Afiyet olsun